Biliyor musun benden bir şeyleri anlatmamı istediler ve ben de seni anlatmaya
karar verdim. Bakalım beğenecek misin. Ne olur bana kızsan bile çıkıp gitme
hayatımdan. Biliyorsun beni, sensiz olmuyor. Şimdi ise sadece dinle...
Herkes
bu güne kadar onu anlatmaya çalıştı ama nedense kelimeleri yarı yolda kaza
yaptı. Çünkü hep yolun yanlı tarafından başladılar yolculuğa bu düşsel
dünyada.
Aslında ben de nerden başlayacağımı bilemiyorum ama sanırım en
doğrusu şu kelimelerle olur...
O hiç beklenmedik bir anda çıkar karşınıza. O
kadar ani yakalar ki sizi neye uğradığınızı şaşırısınız. Ne kadar kaçsanız da o
sizi kovalar durur. Sonbaharda dökülen bir yaprağın parça parça olmasıdır bazen,
elinizden sadece ağlamak gelir onun rüzgarda sürüklenişini izlerken.
Bir
mucizenin başlangıcı oluverir. Damarlarınızda dolaşan kan gibi hayat verir size
en umutsuz anınızda ama belki de sonradan, verdiği canı fazlası ile alır gider
uzaklara, karışır karanlığa, bul bulablirsen...
Ama hayatınıza girdi mi bir
kere, onsuz olmaz bir daha. Ne kadar acıtsa da batmamaya başlar bir süre sonra.
Alışırsınız varlığına,kopamazsınız. Bir bakmışsınız vazgeçilmeziniz
olmuş...
Ve yanlızlığın ta kendisidir o aynı zamanda da yanlızlığınızı
paylaşandır. Nedense onun adı aşktır...